Ankara Rusya ile dost, Ukrayna’ya silah tedarik ediyor ve AB’nin savunma alanında daha büyük bir rol oynamasından çekiniyor. Askeri ittifak bu hafta Washington’da bir birlik gösterisi yapmaya hazırlanırken Türkiye’nin NATO üyeliği, Rusya ile ilişkileri ısındırma ve Ukrayna’nın bir nevi müttefiki olma konusundaki dikkatli denge oyununu bırakmaya niyeti yok.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin 1952 yılında katıldığı ittifakın geri kalanıyla aynı çizgide olmadığı fikrine karşı çıktı. POLITICO’nun sorularını yazılı olarak yanıtlayan Güler, “Türkiye’nin güvenilmez olduğu ifadesini kesinlikle reddediyoruz; böyle bir şey yok” deyip”32 müttefikin bir arada olduğu bir ortamda her konuda aynı görüşlere sahip olunması düşünülemez” diye ekledi.
“Bazı ülkeler böyle bir algı yaratmaya çalışıyor” diyen Güler, Almanya’nın Ankara’nın almak istediği Eurofighter uçaklarına yönelik ihracat kısıtlamalarını işaret ederek bunları ‘ittifak içinde güvensizlik yaratan asıl mesele’ olarak nitelendirdi.
Ancak Türkiye’nin standart bir NATO üyesi olmadığı da inkâr edilemez. Macaristan ile birlikte, Rusya ile en yakın ilişkiye sahip ülke. Avrupalı NATO üyelerinin çoğu aynı zamanda AB üyesi; Türkiye ise değil. ABD ile birlikte ittifakın en büyük ordusuna sahip olan Türkiye’ninkendi güvenlik çıkarları da var: Suriye’de askeri konuşlanması ve teröristler için sık sık Irak’a girmesi gibi.
Başka hiçbir ülke benzer bir yüksek riskli harekete kalkışmıyor – ancak Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu olduğunda çok az ülke Türkiye kadar oyuna dahil olabiliyor.
Orta yol bulma çabalarının bir işareti olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Kazakistan’da Rus lider Vladimir Putin ile bir araya geldi. Bu hafta da Washington’da Rusya tehdidine odaklanan bir NATO zirvesine katılıyor.
Türkiye Moskova ile bağlarını koruyor ve ülkenin NATO ortaklarının çoğu tarafından desteklenen Rusya’ya yönelik yaptırımlara karşı çıkıyor. Ancak Güler, Ankara’nın Ukrayna savaşı konusundaki tutumunu ‘Ukrayna ile stratejik ortaklık ve Rusya ile olumlu diyalog çerçevesinde … dengeli ve aktif’ olarak nitelendirdi.
“Türkiye bugüne kadar savaşın her iki tarafını da üst düzey görüşmelerde bir araya getirebilen tek ülke oldu” diyen Savunma Bakanı, ülkeyi tercih edilen isimle andı.
Türkiye Kiev’e insansız hava araçları ve savaş gemileri tedarik etti ama aynı zamanda Rus petrol ve gazını da almaya devam etti. Aktif bir diplomatik rol oynayarak hem Rusya’nın hem de Ukrayna’nın Karadeniz komşusu olarak konumunu en üst düzeye çıkardı ve Ukrayna tahılının sevkiyatına izin veren -şimdi geçerliliğini yitirmiş olan- bir anlaşmaya aracılık etti.
Güler, “Karadeniz’in stratejik bir savaş alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
ABD merkezli tarafsız bir düşünce kuruluşu olan Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nün başkanı Aaron Stein, Türkiye’nin tarafsızlığını sürdüreceğini çünkü Ankara’nın “Ukrayna’nın kazanamayacağı ve bu nedenle Moskova ile iyi bir ilişkiye sahip olmanın iyi olacağı sonucuna varmış göründüklerini” savundu. Stein Türkiye’nin hedeflerini de sıraladı:
“Türkiye Rusya ile gerilimi düşük tutmak, NATO’yu bölgeden uzak tutmak ve olası bir tırmanmanın kontrol altında tutulmasını sağlamak istiyor.”
Ekonomi büyük bir faktör. Rusya, büyük ölçüde gaz satışı yoluyla Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 49’unu karşılıyor. Ayrıca 2023 yılında 45,6 milyar dolar ile Türkiye’nin en büyük ithalat kaynağı.
Bu arada, Türkiye’deki Rus şirketlerinin sayısı 2022’de sadece 177 iken 1.363’e yükseldi. Ankara’nın NATO müttefiklerinin birçoğu için bu, Batı’nın yaptırımlarını aşmaya yönelik bir girişim gibi görünüyor. Ancak Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı son dönemde daha fazla baskı altına girdi ve ABD’nin Türk bankalarına yönelik olası tedbir önerileri de dahil olmak üzere yaptırımlar etkisini göstermeye başladıkça makine satışları özellikle etkilendi.
Savunma Bakanı, Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasına tepki olarak önceki Donald Trump yönetimi tarafından Türkiye’ye uygulanan ABD yaptırımlarını eleştirdi. Bakan Güler, Türkiye’nin ‘yerli ve milli üretime dayalı, tam bağımsız bir savunma sanayii oluşturmayı, böylece ülke ekonomisini güçlendirmeyi ve Türkiye’nin bağımsızlığına katkıda bulunmayı’ hedeflediğini söyledi.
Güler, söz konusu teknolojilerin insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmattan füzelere, hava savunma ve elektronik harp sistemlerine kadar uzandığını söyledi. Türkiye’nin bunları ‘birçok ülkeye’ ihraç ettiğini belirtti.
Bu ülkeler arasında Ukrayna da var. Türk insansız hava aracı üreticisi Baykar Ukrayna’da bir fabrika inşa ediyor ve Bayraktar TB2 insansız hava araçlarını Kiev’e tedarik ediyor.
Ankara, Orta Doğu politikasında özerkliğini korumak konusunda endişeli. Güler, teröristleri kastederek “Irak ve Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 km derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturmaya ve bölgeyi teröristlerden tamamen temizlemeye kararlıyız” dedi. YPG’li teröristlerin bir kısmı ABD’nin müttefiki, diğer yandan Türkiye, ABD ve AB tarafından terörist olarak sınıflandırılan PKK ile bağlantılı.
Bakan Güler, “Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonlara devam edeceğiz” dedi.
Ankara, ABD liderliğindeki ittifakın AB öncülüğündeki herhangi bir askeri girişime zemin kaybetmesini önlemek istiyor – özellikle de Türkiye’nin bloğa katılma teklifi uzun süredir durduğu için.
Türkiye’nin eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi NATO’nun yeni başkanı olarak desteklemek için öne sürdüğü şartlardan biri de Rutte’nin ittifak içinde AB ülkelerini kayırmamasıydı.
Güler, “Avrupa Birliği üyesi müttefiklerin NATO’nun güvenlik şemsiyesi dışında alternatifler araması ittifakın birlik ve beraberliğine zarar verecektir. Avrupa-Atlantik bölgesindeki en etkin güvenlik örgütü NATO’dur. Avrupa’nın kendi güvenliğini arttırma
çabalarını anlamakla birlikte, başka bir oluşuma ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz” diye konuştu.